DS Laboratories ürünlerinde, maddelerin “nakledilmesini” sağlayan en ileri teknolojilerden yararlanılır:
Özellikle maddeler ve aktif bileşenler, belli bir işlev için önceden planlanmış programı takip edecek şekilde nakledilir. DS Laboratories’in organik mikro kürecikleri, emilim derecelerini belirleyebilmemize olanak veren bir biçimde tasarlanarak, aktif bileşenlerin cilt içine istenilen derinlikte nüfuz etmesini sağlar. Bu mikro-kürecikler, cilt tarafından emildikçe, cilt içindeki enzimler tarafından sindirilen kapsüller, içerdikleri maddeleri aşamalı ve programlı bir biçimde salgılarlar.
1960’larda keşfedilen lipozomlar, o zamandan bu yana farklı alanlarda etkin biçimde kullanılmaktadır.
Lipozomların uygulama alanları, kozmetikten, kanser ilaçlarına kadar uzanan geniş bir yelpazede yer almaktadır.
Ancak, bu çarpıcı madde, daha ilk günden bugüne kadar ciddi bir dezavantaja sahiptir: Lipozomlar, stabil olmayan özellikleri nedeniyle ve kolayca parçalanıp çözelme eğiliminde oldukları için, bu teknolojiden ancak marjinal sayılabilecek küçük faydalar elde edilebilmektedir.
Kozmetik ürünlerde sıkça bulunan geleneksel lipozomların aksine, DS Laboratories’in “nanozomları”; oda sıcaklığında yüksek stabiliteye, yüksek konsantrasyona ve birim hacim başına yüksek yoğunluğa sahiptir.
Bu sayede de, diğer cilt bakımı teknolojilerine nazaran daha yüksek konsantrasyonda aktif bileşen kapsüllenebilmekte ve daha iyi bir etkililik elde edilebilmektedir.
DS Laboratories’in nanozomlarının geleneksel lipozomlara göre üstün yönlerinden bazıları aşağıda sıralanmıştır:
• Dondurma işlemi gerektirmeksizin, oda sıcaklığında tam stabil kalabilir.
• 40° C’ye kadar oksitlenmez.
• Geniş pH formülasyonu aralığında (4-9 arası) uygulanabilir.
• Birim hacim başına 1.000 ilâ 10.000 partikül içerir.
En iyi kalitedeki doğal aktif birleşenlerle birlikte kullanılan bu son derece ileri nakil sistemi, son derece çarpıcı ve etkin sonuçlar verir. Bu teknoloji sayesinde, DS Laboratories, dermatoloji alanında inovasyonun öncü kuruluşu konumundadır.